Yıllarca bunu kendi kendime bile söylemeye çekindim. Çünkü o anne, çünkü o saçını süpürge ediyor, çünkü o varını yoğunu bizim için feda eder... Hep 'vardır bir bildiği' dedim, hep 'kuşak farkı var, anlamaması normal' dedim, hep alttan aldım onu. Aman hastalanmasın, aman uykuları kaçmasın benim yüzümden diye. Ama artık dayanamıyorum. Her şey ayan beyan ortada. Annem, annelik konusunda başarısız oldu, neredeyse tüm hayatım boyunca beni üzdü ve ben ona çok ama çok kızgınım!
Beni dindar bir kız olarak yetiştirmeye çalışırken ben rüyalarımda bana kızan ve üzerime ateş topları gönderen bir tanrı görüyordum ve korkumdan bu rüyamı anneme anlatamıyordum bile. O bana kendi yöntemleriyle dini sevdirmeye çalıştıkça ben kaçtım, işe yaramıyordu çünkü, ben kaçtıkça da o beni hep günahkar ilan etti. Lisedeyken tüm arkadaşlarıma karışırdı, hiçbirini beğenmezdi, onun gözünde herkes ya o.spu idi ya da deli! Aşık oldum diye bana kızmıştı! Daha neler neler!
Şimdi 31 yaşıma geldim, kendi hayatımı kurdum, o hala bana laf yetiştirmenin peşinde. Sürekli onu mutsuz ettiğimden, hayatımda hep yanlış seçimler yaptığımdan, cehennemde cayır cayır yanacağımdan bahsedip duruyor. Oysa ben işinde gücünde, düzgün bir ilişkisi olan ve çevresinde saygı gören bir kadın olarak kendimi yetiştirdim ve sürekli anneme kendimi ispat etmeye uğraştım. Artık böyle bir çabam olmayacak. Çünkü anneme karşı herhangi bir sorumluluğum yok, varsa da kabul etmiyorum ve ona çok, ama çok kızgın olduğumu ilan etmek istiyorum.
Sen bana hep ‘olmadın sen’ der dururdun ya anne, asıl sen ‘anne olamadın’. Üzgünüm. Ama artık beni suçlayamayacaksın herhangi bir şey için.