İnsanları Mutlu Etmek İçin Gelmedik!

Şu el alem ne der lafı kadar saçma bir laf yok bence. Hayata insanları mutlu etmek için gelmedik ya da başkaları ne der ne düşünür diye. Ama maalesef bizim toplum hem çok meraklı hem de hala ve hala modern değil. Hâlbuki sorsan bizden moderni yok. Evlenirsin, neden evlendin olur, çocuk yapmazsın ne zaman anne olacaksın olur. Bekarsındır, “tek başına kadın olarak oturulur mu” denir… Bu böyle uzar gider. Toplum baskısı dedikleri işte tam da bu. Bizim toplumumuzda aile baskısı yüzünden evlenen bir sürü genç kız-kadın var. Maalesef hala durum bu. Baba evinden kaçmayı marifet sananlarda cabası. Sonrasında erken yapılan evlilikler yüzünden boşanıyorlar. Anne ve ya baba baskı yapıyor ya da evlenince özgür olacağını sanan bazı kadınlar var. Halbuki çok ama çok yanılıyorlar ve sonra baba evini öyle bir arıyorlar ki… Ben mesela çoğu arkadaşıma göre geç evlendim. Tamamen kendi isteğimle ve zamanla alakalı olarak. Evet, herkes sorardı ailem hariç. “Kızım sen ne zaman evleneceksin”? “Evde kaldın hadi ne zaman doğuracaksın”? Ya da “annelik yaşın geçiyor” şeklinde sorulara çok maruz kaldım ama kulaklarımı tıkadım çünkü bu benim hayatım ve her şey inanın ki zamanında güzel. Hiçbir zaman baskı kuran insanlar olmadı çevremde ya da insanların dediklerine göre sürdürmedim ne hayatımı ne başka şeylerimi. Evliliğe çok da meraklı değildim işin aslı. Çalışıp kendi ayaklarımın üzerinde durduğumdan da pek yanaşmadım bunca zaman. Sonra karşıma çıkan insan ile bu kararı aldım. Neden? Çocuk doğurmak için mi? Bana baksın diye mi? Bana ev alsın diye mi? Hiç biri… Onu sevdiğim için artık onunla aynı çatı altında yaşamak istediğim için, daha çok anı biriktirmek için, daha çok hayattan keyif almak için… Gelelim başlıktaki cümleme. Çevremdekilerin ( iş yeri, arkadaşlar vs) ne zaman evleniyorsun soruları bitti çünkü evlendim. Şimdi de “Çocuk ne zaman” soruları başladı. O olunca ne zaman 2.çocuk soruları başlayacak. O da olursa ne zaman kendi evinizi alacaksınız sorusu gelecek belki de sonra ne zaman boşanıyorsunuz. Yani anlayacağınız insanoğlunun bu soruları hiçbir zaman bitmeyecek ve inanın bu Türk insanına özgü bir davranış. Siz siz olun el aleme kulaklarınızı tıkayın ve yaşamınıza bakın. Hayat çok kısa, bunları düşünmeyin. Zeynep Erkmen Açıkbaş … Sizde İtiraflarınızı Gönderebilirsiniz Aşık Olduğunuz Adama Açılamıyor Musunuz, Evliliğinize Sırf Çocuğunuz İçin Mi Katlanıyorsunuz, Sevgilinize Açıklayamayacağınız Büyük Bir Yalan Mı Söylediniz, Çalıştığınız Lokantadaki Mutfağın Pislikten Geçilmediğini Müşterilere Haykırmak Mı İstiyorsunuz, Tüm Bunlar İçinizi Mi Şişiriyor. İşte bu köşe tam size göre gönderin yayınlayalım. mail: marasfisilti@gmail.com