Kazdağlarında Gezilecek Yerler

Çok özel bir yere gidiyorsunuz. Beklentileri çok yükseltmek istemeyiz ama Yunan mitolojisinden, Hristiyanlığa, Alevilikten, Sünniliğe tarih boyunca herinancın Kazdağları‘nın kutsal bir yer olduğuna kanaat ettiği kadar var. Bunu en iyi derelerinin oluşturduğu havuzcuklarda yüzerken hissediyor insan. O doğayla bütünleşme bambaşka bir şey; o yüzmek değil, sanki arınmak. Gerçekten de Kazdağları’nın çok başka bir enerjisi var. İşin enteresanı bu hissiyatın aynı zamanda materiyal bir karşılığının da olması. Kazdağları’nın altında dünyanın en verimli altın madenlerinden bir kısmı yatıyor, ormanları ise biyoçeşitlilik açısından çok kıymetli bir rezerv ve dünyanın en zengin 2. oksijen kaynağınına ev sahipliği yapıyor. Biz her gittiğimizde anne rahmine dönmüş gibi bir huzur ve yenilenme hissediyoruz. Ama cennetimize “meteor düşerek” elimizden alındığı da oldu. Nerede, ne zaman bulunduğunuza göre Kaz Dağları’ndaki deneyiminiz tamamen değişebilir. Anlayacağınız; Kazdağı genelinde insanı mest eden bakir doğa harikası kuytular da var, koşarak uzaklaşmak isteyeceğiniz istila altındaki piknik alanları da. Keşfedilmiş, haritada görünen çoğu doğal güzellik, yok çay bahçesi, yok piknik alanı yapılarak tatsız yerlere çevrilmiş. Dolayısı ile hayalinizdeki Kazdağı karelerini bulmanız için çoğu zaman bizzat keşfe çıkmanız gerekiyor. Aşağıda zaten rehberlik hizmeti ve bunun gibi konulara gireceğiz. Ha, benim kafamdaki tatil çantaları sırtlanıp ormanı karışlamayı içermiyor diyorsanız yine de Kazdağları güzel bir destinasyon çünkü yarım saatte denize ulaşılıyor, renove edilmiş çok hoş köyleri var, (Mehmetalan Köyü’nü referans alırsak) Assos ve Cunda‘ya 1,5 saatlik mesafede bulunuyor. Listeye eklenmesinin iyi olacağını düşündüğünüz bir yer varsa her zaman yorumlara yazabilirsiniz. www.bizevdeyokuz.com