Milletvekili Öçal’dan Antalya Diplomasi Forum açıklaması!

Öçal, “Yürüttüğümüz akılcı dış politika manevralarıyla, kuzeyimizdeki yangına sınır çizerek ülkemize ve milletimize sıçramaması için oldukça çaba sarf ediyoruz. Her iki ülke ile sıcak ticari ve kültürel ilişkilerimiz var ne şiş yansın ne kebap demeden doğruya doğru yanlışa yanlış diyerek dürüstlüğümüzü ve hasbi tavrımızı tüm dünyaya gösterdik.”dedi.

İşte milletvekili Öçal’ın o açıklaması:

“Kontrollü bir şekilde krize müdahale ediyoruz. Yukarıda da belirttiğimiz gibi takdir görüyoruz.

Diplomaside bir marka konumuna gelen Antalya Diplomasi Forum’unun temel şiarını yansıtan “Birlikte Düşün, Birlikte Hareket Et” düşüncesi, 17 Devlet ve Hükümet Başkanı, 80 Bakan, 39 Uluslararası Teşkilat temsilcisi başta olmak üzere, 75 ülkeden katılımcıyı Antalya da bir araya getirmiştir.

Türkiye diplomaside artık oyuncu değil oyun kurucu konumundadır.

Sayın Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu,Antalya Diplomasi Forumu'nda, Türkiye'nin gücünü, küresel bir aktör olduğunu, uluslararası alanda oynadığı rolün önemini, seven sevmeyen herkesin kabul ettiğini, bunun en son örneğini, düzenlediğimizforumda 200’den fazla görüşmeylediplomasinin nasıl yürütülmesi gerektiğini gözler önüne sermiştir.

Dünya devletleriyle farkımız her alanda belirgin bir şekilde görülmektedir. Savaş devam ederken 15 binden fazlavatandaşın sağ salim tahliye edilip ülkemize ulaştırılması her yiğidin harcı değildir.

Tabi bunu ucuz ve yalan siyaset sahiplerinin idrak etmesi mümkün değildir.

Rusya ve Ukrayna savaşı devam ederken bilgi kirliliği hala devam etmektedir. İki tarafta kendi halkı ve dünya kamuoyuna stratejik haberler verme yarışındayken doğru bilginin dış siyaset ve politika üretmede ne kadar elzem olduğu da ortaya çıkmıştır.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında:

 “Rusya'ya uygulanan yaptırımların bir benzeri Türkiye'ye de uygulanıyor. Bu nasıl müttefiklik, bu nasıl stratejik ortaklık? NATO üyeleri arasında yaptırıma maruz kalan tek ülke Türkiye'dir.” Sözleriyle Batı’nın iki yüzlü çirkin siyasetinin de altını çizmiştir.

Yine bu çirkin dış siyasete örnek verecek olursak; Avrupa Birliği ve ABD’nin Türkiye’ye yönelik mesnetsiz ve lüzumsuz taleplerde bulunması, yok s400’ü ver F35 projesine tekrar dahil ol, gibi açıklamalarının amacı; Türkiye’nin üstlendiği tarihi arabuluculuk, Rusya ve Ukrayna ile yürüttüğü diplomasi başarısına gölge düşürmektir.

I. Dünya Savaşı’nda edindiğimiz tecrübelerden istifade etmeyeceğimizi zannetmeleri, Türkiye’yi hafife aldıklarını göstermektedir.

ABD, Kanada, Almanya ve İngiltere'deki çok sayıda uluslararası medya kuruluşu, Putin'in savaşa ilişkin sahte haber yayanlara hapis cezası öngören kararnameyi imzalamasının ardındanRusya'daki çalışmalarını durduracağını açıkladı.

Yalan haber merkezleri amaçlarına ulaşamadan bu hamle karşısında bertaraf olmuşlardır.

Eğer Ukrayna kendi ülkesi dışındakiillegal yapılardaki savaşçıları(!) savaşta fiili olarak kullanmak konusunda ısrarcı olmaya devam ederse bu adımın gelecekte Ukrayna ve Avrupa içinbüyük bir güvenlik sorunu oluşturması kuvvetle muhtemeldir.

                Tarih tekerrür ediyor. Dünyanın kütle merkezi tekrarİslam coğrafyası lehine değişiyor.Biz de bu durumda gelişen dünyada gelişen bir Türkiye olarak coğrafyamızın önemine binaen sağlam bir duruş sergilemek durumundayız.

Çin’in Yeni İpek Yolu çalışması; sadece ticari bir çalışma olmayıp aynı zamanda kültürel, ticari ve siyasal iş birliği ile dünyayı yeniden şekillendirme çalışmasıdır.

Bizim için en önemli husus, hem içeride hem dışarıda sınır güvenliğimizin sağlanarak teröre geçit vermemiz ve topyekün mücadele etmemiz birilerini rahatsız etmiştir.

Devletimizin Suriye’de yaptığı operasyonları savunan akademisyenlere ve güvenlik uzmanlarına çirkin nitelemelerle itibar etmeyin deniyor, ne yapalım? Bilim ve ilimden uzaklaşarak kaostan beslenen terörizm yapılarına mı itibar edelim?

Toplamak gerekirse dış siyasetteki muhataplarımız Türkiye’nin sergilediği diplomasi manevralarını gıpta ile takipetmektedir.

Örnek vermek gerekirse; İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio,Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin yürüttüğü ara buluculuk çalışmalarını, İtalya’nın tam olarak desteklediğini duyurdu.

İçeride ve dışarıda memnun olmayan kesimler bile ağızlarını açamadılar bu defa. Her sincaba kuyruk olan muhalefetimiz de dâhil.

Sayın Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletleri eleştirdiği zaman, dostlar alışverişte görsün hesabı Birleşmiş Milletlere sahip çıkan muhalefet vekilleri var, ardından ilk fırsatta Cumhurbaşkanımızı destekleyici açıklamalar, art niyetli olduklarını alenen ortaya koymaktadır.

Manda ve himaye kabul etmeyen Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinin vekilleri mandacı ve himayeci dış politika üreten zihniyetten kurtulamadıkları için CHP seçmeni farklı siyasi partilere yönelmektedir.

Maalesef muhalefetimiz hala himayeci zihniyeti terk etmemiştir. Kendilerince dışarıdan efendi ve ağababa arayışları,verdikleri demeçlerden de anlıyoruz ki devam etmektedir. Sıfatı büyük kendi küçük sayın Elçi mütemadiyen dış müdahale konusunda davetkar açıklamalarını yinelemektedir.

 O devir eskide kaldı. Zaman değişti, çağ değişti, dünya değişti, muhalefet mandadan medet umar durumunu değiştirmedi.”