Küçükçakıl Plajı

Merkezde konumlanan bu plajı görünce yere kaç havlu serilir, bu denize aynı anda kaç kişi girebilir hesabı yapabilirsiniz. Çünkü burası görebileceğiniz en ufacık tefecik plajlardan biri ve zemin de çakıllardan oluşuyor. Girişi ise ücretsiz, havlunuzu serip istediğiniz kadar kalabiliyorsunuz. Ama şezlong ve şemsiye gibi donanımlar isterseniz iki yanında özel işletme var (Çınarlar ve Derya plajı) ve kayalıkların tepesinde plajların platformunda güneşlenip merdivenlerle plaja inebiliyorsunuz. Tabii bu işletmelerde yemek-içmek için bir harcama yapmanız da bekleniyor. Bu minicik plajın suyu tertemiz, soğuk ve ilk girişi hariç derin bir deniz.

Asmaaltı Plajı

Yaz kış açık bir restoran olan Asmaaltı, yazları ahşap platforma şezlong ve şemsiyelerin konulmasıyla plaja dönüşüyor. Merkezden uzaklaşmadan deniz keyfi yapmak isterseniz burası limanın paralelinde. Asmaaltı'nı bir akşam birası eşliğinde gün batımı izlemek için de tercih edebilirsiniz. Yemeklerini tatmak isterseniz balığı ve mezeleri ortalama fiyatlarda yiyebiliyorsunuz. 

Büyükçakıl Plajı

Küçükçakıl'ın bir de büyük olanı var ki Kaş'ı çok uzun süredir tanıyanlar ve hep gelenler uğramadan gitmezler. Bu plaj merkeze yürüyerek 20 dakika uzaklıkta. Ama bu yolun yokuşlu yerleri de var. Araçla gitmek hem 5 dakika hem de sıcakta yürümekten daha mantıklı. Denizi diğer plajlara göre biraz daha dalgalı, yer altı kaynakları karıştığı için daha soğuk ve hem içinde hem de sahilinde büyük taşlı. Sırtını dağa yaslamış plajın güneş battı batacak manzarasını ise Kaş'a gelen herkes bir kez de olsa keşke görebilse ve bu coğrafyanın o güzel enerjisini hissedebilse! 

İnceboğaz Halk Plajı – Kadınlar Plajı

Kaş'ta bu yıl deneyimlediğim en iyi plajlardan biri de burası. Merkezden Çukurbağ yolunu takip ederek 10 dakikada yürüyebiliyor ya da dolmuşa binip önünde inebiliyorsunuz. Plajın hemen yanında belediye bir de Kadınlar Plajı açmış ve hem denizi hem de işletmesinin iyi olması açısından kadınlar tarafından çok rağbet görüyor. Plajın girişinde genişçe bir otopark var ve ücretsiz kullanabiliyorsunuz. Ayrıca ağaçlık olan bir bölümü var ki, burada şemsiyesiz de gölgelenebiliyorsunuz. 

Hidayet Koyu

Koy zeytin ağaçlarıyla çevrili ve suyun altı da en az üstü kadar güzel olduğundan dalıp çıkanın yüzü gülüyor. En büyük dezavantajı ise denize girilecek yerin oldukça dar olması ve kalabalık varsa denize girenlerin sıraya girip beklemesi. Denizi çakıllı ve hem sıra beklemeye hem de sonradan doldurulmuş olmasına rağmen çok güzel. 

Akçagerme Halk Plajı

Kaş'ın merkezine 4 km uzaklıktaki Akçagerme en çok da çocuklu ailelerin tercih ettiği yerlerden. Çünkü denizi diğer plajlara göre daha sığ, üstelik dalgasız ve Kaş'ın her yerinde olduğu gibi tertemiz. Ayrıca çocukların çok eğlendiği bir su parkı dahil olmak üzere spor yapılabilecek tesisleri de var. 200 metre uzayıp giden plajın zemini küçük çakıl taşlarından oluşuyor. 

Kaputaş Plajı

Kaş'a gelince Kaputaş'a uğramak bir plaj ritüeli. Buraya gelmenin biraz külfetli olduğunu, hele hele araçla geliyorsanız park etmek için erkenden gelmeniz gerektiğinin altını çizeyim ki hüsrana uğramayın. Aracınız yoksa Kaş – Kaputaş arası ortalama 20 km ve merkezden kalkan dolmuşlarla da gelmeniz pekala mümkün. Diyelim ki geldiniz, plaja girmek için neredeyse 190 basamak aşağı inmeniz gerekiyor ki bunun bir de dönüşü olduğu düşününce oldukça yorucu! Ama aşağıda sizi bekleyen denizin nasıl bir şey olduğunu biliyorsanız bunları pek de takmıyorsunuz.

Patara Plajı

Patara, Kaş'ın çakıllı plajlarına hiç benzemiyor. Zaten bir Kaş plajı desek de Kalkan ve Fethiye de en az Kaş kadar bu sahiplenmeyi hak ediyor. Patara'nın Kaş'a uzaklığı yaklaşık 43 km. Hem içindeki antik kentle hem de altın sarısı upuzun kumsalı ve Caretta Carettalarıyla korunan bir alan olduğu için Müzekartla veya ücret ödeyerek giriş yapılabiliyor.