Herakleia, Milas

Günümüzde, Kapıkırı Köyü sınırlarında kalan Herakleia Antik Kenti; Milas'a 39 kilometre uzakta yer alıyor. Antik çağda Ege Denizi'nin bir uzantısı olarak dikkat çeken Latmos Körfezi'ne sahip olan antik kentin bu körfezi günümüzde Bafa Gölü'ne dönüşmüş. Adını ünlü mitolojik karakter Herakles'ten alan Herakleia Antik Kenti çok engebeli ve kayalık bir araziye kurulmuş. Etrafı 65 kule ile takviye edilmiş 6.5 kilometre uzunluğunda bir sur ile çevrilidir. Surun duvarları Helenistik Dönem'de yapılmış olup; Herakleia Antik Kenti hippodamos şehir planına göre iskan edilmiş. Bu plan, birbirini dik kesen ızgara biçimli parsel ve sokakları içeriyor. Limanın arkasındaki kayalık arazide bulunan Athena Tapınağı, şehrin en iyi korunmuş yapıları arasında başta gelmekte. 

Kaunos, Köyceğiz

Şair Ovidius'un anlatısına göre Miletos'un ikiz çocukları Kaunos ve Biblis birlikte büyürken Biblis ikizine karşı hissetmemesi gereken hisler beslemeye başlamış. Ona aşkını bir mektupla bildirdiğinde, bu duruma öfkelenen efsanevi kral; ikizini bir daha görmemesi için Kaunos'u Milet'ten kaçırarak Karya ile Likya sınırına getirip bu kenti kurmuş. 

Stratonikeia, Yatağan

Yatağan – Milas kara yolunda bulunan Eskihisar Köyü sınırlarında yer alan Stratonikeia Antik Kenti, M.Ö. 3. yüzyılda kurulmuş. Her antik kentin olduğu gibi Stratonikeia'nın da bir hikâyesi var elbette… Dönemin Suriye Kralı 1. Seleukos, eşi Stratonike'yi oğlu Antiokhos'a verir. Önce üvey annesi, sonra da eşi olan Stratonike adına bir şehir kuran Antiokhos; bu şehri çok güzel yapılarla donatır. Kuzeyinde, yamaç üzerindeki teras üstünde günümüzdeki kara yolunun hemen altına denk gelen bir yazıtta imparatora ithafen inşa edilen küçük bir tapınağın kalıntıları göze çarpmakta. Bu yapının aşağısında da büyük bir tiyatro bulunuyor. Günümüzde terkedilmiş Eskihisar Köyü'nün olduğu alana inşa edilmiş olan Stratonikeia Antik Kenti'nden günümüze ulaşan cılız sur uzantılarından anlaşıldığı kadarıyla şehir tamamen surlarla çevriliymiş. 

Sidyma, Fethiye-Kaş

M.S. 450 ilâ 457 yıllarında imparatorluğunu sürdüren Mercian'ın başından geçen bir olayla tarih sahnesinde yerini alan Sidyma Antik Kenti'nin batısında sivri bir tepe olarak yükselen, şehrin ilk yerleşim yeri olan akropol dikkat çeken yapılar arasında. Sidyma Antik Kenti'nden günümüze sur duvarlarının istinat oluşturduğu doğu ucunda birkaç oturma sırasının görülebildiği küçük bir tiyatro kalıntısı ile pek çok mezar anıtına ulaşılmış. Kentin doğu kesiminde Klasik Antik Çağ'dan Roma Dönemi'ne dek uzanan pek çok lahit, anıt mezar ve kaya mezarları Sidyma'nın toprağın üstünde kalabilmiş ender eserlerinden.