Rahatsız edici gerçekler!
Mutluluk bir ilişki değil, yeni bir iş değil, tamamlanmış bir hedef değil ve yeni bir araba değil. Mutluluğun başka bir yerde olduğu fikrinden vazgeçene kadar, asla bulunduğunuz yerde olmayacaktır.
Bırakmak kazananlar içindir.
Popüler görüşün aksine, bırakmak kazananlara özgü bir davranıştır. Ne zaman bırakılacağını bilmek, yönünü değiştirmek, toksik bir durumu bırakmak, hayattan daha fazlasını talep etmek, çalışmayan ve devam etmeyen bir şeyden vazgeçmek, hayatta kazanan insanların sahip olduğu çok önemli bir beceridir. Zor olduğu için bırakma, sana artık hizmet etmediği için bırak.
Eğer onlar gerçekten isteselerdi, isterlerdi.
İnsanlara baskı uygularsanız, istediğiniz şeyi yaparlar. Eğer baskıyı ortadan kaldırırsanız, ne yapmayı tercih ettiklerini görürsünüz. Hayatınızı asla birisinin yapacağı şeyle savaşarak boşa harcamayın. Gitmelerine izin ver. Devam et. Daha iyisini yap.
Risk almamak en büyük risktir.
Başarısız olmak için risk almanız gerekir. Kabul edilmek için reddedilme riski ile karşı karşıyasınız. Sevmek için kalp kırma riskini almak zorundasınız. Her zaman riskten kaçınıyorsanız, hayatı kaçırmayı göze alırsınız.
Sorumluluk alın.
İnsanların aynı hataları yapmaya devam etmesinin en yaygın nedeni, güvensiz egolarının kendi saçmalıklarından, kendi toksik özelliklerinden ve kendi hatalarından sorumlu olmalarını engellemesidir. Sorumluluk alın ve kendiniz olun. Sorumluluk almak, ilerlemenizi ve mutluluğunuzu önemsediğiniz anlamına gelir.
Yalnız mutlu olursanız, birlikte daha mutlu olursunuz.
Zaten kendilerini sevmeyen bir insanda boşluğu doldurabilecek bir sevgi türü yoktur. Bağımlılıkta bağımsızlık yoktur. Kendinizle sağlıklı bir ilişkiniz olması başka biri hakkında sağlıklı kararlar verebilmenizin yolunu açar.
Hasarlı insanları düzeltmek sizin işiniz değil.
Birisine yardım etme sorumluluğunuz, kendilerine yardım etme sorumluluğundan asla daha ağır basmaz. Ancak, kendinize neden bu kadar umutsuzca “düzeltmeye” ihtiyaç duyan biriyle neden bu kadar güçlü bir şekilde bağlandığınızı sormaya değer. Genellikle, kendi toksik romantik ve romantik olmayan bağlarımız, kendi içimizde yaşadığımız bir konu hakkında bir hikâye anlatır.