Öztunç’tan Sert Uyarı!
Basın toplantısı için gittiği ilçede konuşması mini bir mitinge dönen Ali Öztunç, “Bugün biz burada 8-10 kişi açıklama yapacaktık, sizler gelmişsiniz ama sanmasınlar ki bu kadar; eğer gerekirse 10 binleri o santralin önüne yığarım. Onlar bu santrali filtresiz çalıştırmaya devam ederlerse, bu havayı, bu toprakları kirletmeye devam ederlerse binleri oraya yığarım.” Dedi.
CHP’nin Atom Karınca lakaplı Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, Ocak ayında mühürlenen Afşin-Elbistan A Termik Santralinin aldığı “Geçici faaliyet belgesi” ile yaz döneminde filtresiz bir şekilde yeniden açılarak çalıştırılması karşısında memleketlisiyle omuz omuza mücadelesine devam ediyor. Filtresiz çalıştırılan santrale karşı verdiği mücadelede çok sayıda tehdit aldığını açıklayan Öztunç’un, Elbistan konuşmasından bir birinden çarpıcı açıklamaları aynen şu şekilde;
“Dünyanın hiçbir yerinde yok, bir tek elbistan’da, afşin’de simsiyah kar var”
“Son dönemde Covid-19 sıkıntısı var ama Elbistanlı hemşerilerim Covid'e çok alışkındır. Niye biliyor musunuz, çünkü zaten 25- 30 yıldır bu termik santralin yüzünden Covid gibi illetlere alışkın bünyemiz var. Maalesef böyle bir gerçek var. 25 - 30 yıldır Afşin'in, Elbistan'ın havası kirli, kirli bir havada yaşıyoruz. Sabahları uyandığınız zaman o isi almıyor musunuz, gözünüzü gökyüzüne çevirdiğiniz zaman o dumanları görmüyor musunuz, kışın kar yağdığı zaman simsiyah olduğunu fark etmiyor musunuz? Dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur, bir tek Türkiye'de Elbistan'da, Afşin'de simsiyah kar var. Sebebi bu santralin filtresiz olması. “
“5 Dakikada kararlarından döndüler”
“Ben yıllardır bu durumla uğraşıyorum, mücadele veriyorum. En son Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bir yasa geldi. Yasaya göre bu santral filtresiz çalışsın diye oylandı. Etmeyin dedik, çıktım anlattım; burada yaşayan 250 bin-300 bin insan var yazıktır dedim ama oylamaya gittik Kahramanmaraş Milletvekillerinden bir tek ben ret oyu verdim, hepsi kabul oyu verdi. Aradan bir süre geçti, mücadeleyi sürdürdük, büyüttük, daha çok konuştuk, ekranlara çıktım anlattıkça anlattım. Sayın Cumhurbaşkanı bir gün dedi ki; ya bu adam haklı veto ediyorum. Veto ettikten 5 dakika sonra baktım ki o kabul oyu veren Kahramanmaraş Milletvekilleri, eline telefonu almış Twitter'dan yazıyorlar 'ne güzel yaptın cumhurbaşkanım, helal olsun böyle olmalıydı' diye. Madem olması gereken buydu neden kabul oyu verdin kardeşim sen? Hemen döndüler, hemen.”
“Hükümet yine izin verdi”
“Veto sonrası mutlu oldum dedim ki şirkete de, kardeşim sen buraya filtreyi tak. Takılacağını belirttiler. 6 ay sonra bir gün bütün Kahramanmaraş Milletvekilleri hep beraber santrale gittik. Dediler ki 'filtreyi taktık', görelim dedik. Bir yer gösterdiler, filtre bu dediler. Komedi. Toplantıya girdik, toplantıda içeride açık açık söyledim ben, kardeşim bu filtre değil, ben buna razı değilim, olmaz bu dedim ama hükümet bu duruma yine izin verdi. Bunun üzerine ben mücadelemi sürdürdüm. Geçtiğimiz hafta Resmi Gazete'de bir şey yayınlandı. Bir baktım, olamaz dedim. Covid var, işçi perişan, esnaf siftahsız kepenk kapatıyor, insanlar işsiz kalıyor, devlet onlara yardım yapmıyor ama bir baktım devlet Çelikler Holding'e 1.5 milyar lira teşvik veriyor… 1.5 milyar teşviki Çelikler'e veriyorlar, millete de askıda ekmek diyorlar. Yazık değil mi?” İşçi kardeşlerime sesleniyorum; ne zaman başlarına bir sıkıntı gelse ben sahip çıktım onlara. Hangi işçi kardeşimin ne sorunu olduysa bana geldi, elimden geleni de yaptım. Dedikodulara inanmasınlar, kimse işçileri işsiz bırakamaz! Net söylüyorum başlarına yıkarız burayı.”