Ağlama duvarı!

Nereye gitsek kiminle konuşsak aynı cümle; “Bütçemiz yok!” Bu cümle beceriksiz yöneticilerin diline pelesenk olmuş,  yiyor, içiyor, uyuyor ve bahane üretiyor. Bu bahaneleri pandemi süreciyle birlikte daha sık duyar olduk. Maalesef güzide kurumlar çözüm yerine bahane üretir hale gelmiş. Kimse sizin karakaşınıza kara gözünüze vurgun değil! Sizden çözüm ve proje bekliyor ama sizler bütçenizin olmadığından der yanarak bahanelere sığınıyorsunuz!

 

Atatürk kurtuluş savaşını başlatırken ne diyordu, isterseniz kısaca hatırlayalım.

 

“Paşam ordu yok, kurulur, para yok, bulunur, düşman çok, yenilir.” Bizler kurumlarda böyle bir vizyon istiyoruz. Böyle bir inanmışlık istiyoruz.  Pes etmeyi, bahaneler arkasına sığınmayı kabul etmiyoruz.  Eğer bu bahaneler arkasına sığınacaksanız neden o makamlara talip oluyorsunuz? Neden sizlere inanan kişilere hayal kırıklığı yaşatıyorsunuz?

 

Bütçe yok evet! Bütçe olsa siz neden varsınız?

 

Bütçe olursa parayı herkes harcar ama kaynak üretmek ustalık gerektirir. Bunları sizler de o görevlere talip olurken söylüyordunuz ama nedendir bilinmez göreve geldiğinizde sizlerde aynı bahaneli cümleleri kurar oldunuz. Yoksa keramet koltuk ta mı? Gerçekten şehirdeki birçok kurum olduğu gibi STK’larda ağlama duvarı haline gelmiş durumda!

 

 Yapamıyorsanız bırakın kardeşim, vatandaşın aklıyla daha fazla oynamayın. Bence bir çok STK’ya kayyum  atanmalı bazıları ise kapatılmalıdır. Çünkü halkın kanını emmekten başka bir işe yaramıyorlar. Halka zarar, devlete zarar! Bu zararın neresinden dönülürse o kadar kar sayıp radikal kararlar alınması gerekiyor. Bunun için ise yarını beklemeye gerek yok, hemen şimdi yapılmalı!