Her doğru bedelsiz yapılmıyor!
Dönmek zorundaydı da! Bunalmıştık, sıkılmıştık, ekonomimiz zora girmişti. Sanırım corona ile yaşamayı öğrenmek zorundayız. Türk’ün genlerinde savaş vardır. Biz savaşmadan duramayız. Bu biyolojik savaşı da elbet kazanacağız. Kazanacağız kazanmasına da en büyük zaferimiz birbirimizle olan savaşı bıraktığımızda olacak!
Tabi ki bu süreçte sosyal mesafenin önemi büyük ama bu siyasetçiler için geçerli değil. Çünkü siyasetçi kurallara uysa vatandaşlar uymuyor. Ve vatandaş - siyasetçi arasına hiçbir engel mesafe koyamıyor. Kendi isteğiyle mesafe koyanlar ise insanların gözünden çabuk düşüyor ve unutuluyor. Ya bu süreçte İmran vekil gibi evden dışarıya çıkmamalı ya da çıktığınızda bedelini ödemelisiniz.
Her dönemin insanları!
Gerçekten birilerinin yapmanızı istemediği bir şeyi yaptığınızda bunun bedelini ciddi anlamda size ödetmeye çalışıyorlar. Gazeteciliğin cilvesidir bu şiddet, tehdit, yaptırım…
Şehrin tek muhalif milletvekili olan Ali Öztunç’un ne zaman bir haberini yapsak illaki birilerinin hoşuna gitmiyor. Ve bu bize reklam kesintisi olarak geri dönüyor. Tabi ki her şeyin bir bedeli olduğu gibi Öztunç’un haberini yapmanın bedeline katlanmak zorunda kalıyoruz. Mesleğimiz gereği objektif olmak zorundayız ve HDP hariç tüm partilerin haberlerini etik kuralları çerçevesinde sayfamızda yer veriyoruz. Birilerini överek, diğerlerini yermiyoruz. Birilerine hakaret ya da bel altı haberlerle vurmuyoruz. Bazıları gibi fırsat kollamıyoruz. Sadece mesleğimizin gerekliliklerini yerine getirmeye çalışıyoruz.
Her doğrunun her yerde söylenmeyeceği gibi doğru haberlerde bazen işe yaramıyor. Birileri korkuları uğruna yapmadıkları kalmıyor ve sonunda fillerin tepişip çimenleri ezdiği gibi alta ezilenlerde yine bizler oluyoruz. Ne kadar objektif olduğunuzu söyleseniz de İnsanlar muhakkak sizi bir tarafa çekip bir renk yakıştırması yapıyor. Ve ne söyleseniz söyleyin bu algıdan bir türlü çıkamıyorsunuz...