1. Kenarlara notlar almak.

Bill Gates’in bununla ilgili şu sözleri dikkat çekici: “Bir şeyler okurken, okuduğunuz şeye gerçek anlamda odaklanmaya özen göstermelisiniz.”

“Özellikle de okuduğunuz şey roman gibi kurguya dayalı bir metin değil ise, kendinize şu soruları sormalısınız. Okuduklarınızdan yeni şeyler öğreniyor musunuz ya da hali hazırda sahip olduğunuz bilgileri okuduklarınız ile doğrulayabiliyor musunuz? Kişisel olarak benim için, okurken notlar almak okuduğum şeylerin ne ifade ettiğine dair daha kapsamlı biçimde kafa yormamı sağlıyor.”

Elbette, her zaman okuduğunuz şeylere katılmıyor olabilirsiniz, bu durum şüphesiz Gates için de geçerli. Bu durumlarda da, notlar almak her zamankinden daha faydalı olabilir. Zira bu şekilde, okuduğunuz şeyde anlatılanlar ile daha iyi şekilde empati kurabilir, sunulmakta olan farklı perspektifleri anlayabilir ve eleştirel düşünme biçiminizi destekleyebilirsiniz.

2. Okumaya başladıklarınızı bitirin.

Gates, bitiremeyeceğini düşündüğü kitaplara başlamaktan kaçındığını dile getirmektedir.

Bu, bazı kişiler için uygulaması kolay bir kural olmayabilir. Yine de uygulanabildiği takdirde sağlayacağı faydayı göz ardı etmek mümkün değildir. Eğer bir kitabı bitiremiyorsanız bu, kitaba dair oluşturduğunuz anlama sürecinde bazı boşlukların kalmasının kaçınılmaz olacağı anlamına gelmektedir. Daha da fazlası, her ne kadar okuduğunuz kadarından belli şeyler öğreniyor olsanız da, okumayı geri dönmeksizin bıraktığınız takdirde yazarın aktarmaya çalıştığı vizyona hiçbir zaman bütünsel olarak hakim olamayacaksınızdır.

3. Basılı mı, dijital mi? Hangisinde daha rahat ediyorsanız onu tercih edin.

Bu konuda “zaman içerisinde, ben de basılı kitaplardan ziyade dijital ortamı tercih etmeye başladım.” diyor Bill Gates. Ardından ise şunları ekliyor: “Fakat geceleri hala, her zamanki yerime oturup gazete ya da kitabımı elime alarak bir şeyler okumaya devam ediyorum. Bu alışkanlığımdan vazgeçmiş değilim.”

Burada önemli olan, sırf Bill Gates öyle yapıyor diye illa basılı şekilde bir şeyler okumak için kendimizi zorlamamaktır.

Aksine, hangisinde daha rahat hissediyorsanız o yöntemi seçmelisiniz. Çünkü rahat ettiğiniz ve keyif aldığınız bir yöntem bulduğunuzda, okuma alışkanlığına hayatınızda çok daha fazla yer veriyor olacaksınız.

4. En az bir saat ayırın.

Gates’e göre, ciddi bir okuma deneyimi bu iş için en az bir saat ayırmayı gerektirmektedir. Bununla ilgili şu sözleri söylemektedir:

“Bu 5 dakika bir yerde sonra 10 dakika başka bir yerde yapabileceğiniz türden bir aktivite değildir. Belki bu yöntemi magazin haberlerini okurken ya da kısa YouTube video’ları izlerken uygulayabilirsiniz ama ciddi bir okuma deneyimi için bunu uygulamak boşa zaman kaybettirecektir.”

Peki neden? Gates bu noktada yine okurken ihtiyaç duyulan düşünme gereksinimine dikkat çekmektedir. Çünkü ona göre okumak yazılmış kelimelerin öylece okunup geçilmesi anlamına gelmemektedir.

Okuduklarınızdan alabileceğiniz faydayı ancak, okuduğunuz şeyin sizin hayatınızda bir yerinin olup olmadığı, varsa hayatınızı nasıl etkilediği konusunda kafa yormaya başladığınızda maksimize edersiniz.

Okumak kuşkusuz, zaman geçirmek, rahatlamak ve keyif almak için yapılan en keyifli aktivitelerden biri. Fakat bundan çok daha fazla şey ifade edebilir. Bunun için ise, önce Bill Gates’e ait bu ipuçlarından başlayabilir, okuma deneyiminizi daha etkin hale getirebilirsiniz. Böylelikle, zamanla okumanın sizin için entelektüel bir egzersize dönüştüğüne, zihninizdeki kasların güçlendiğine ve öğrenerek düşünme yetkinliğinizin geliştiğine tanık olacaksınız.