Dünya’daki yiyecek müzeleri!
Alimentarium – İsviçre
Dünyanın ilk yemek temalı müzesi olan Alimentarium, yemek yeme alışkanlıklarının tarihini ve yıllar içindeki değişimini inceliyor. Nestle tarafından kurulan müzede, yemeğin kültürle olan ilişkisi ve duygusal boyutu da gün yüzüne çıkıyor. Bunların yanı sıra, müzede ziyaretçiler için düzenlenen atölyeler de bulunuyor. Müzeyi bilinir kılan en önemli şey ise, Cenevre Gölü’ne dikilmiş devasa boyuttaki çatal heykeli. Eğer bu müzeyi ziyaret ederseniz, göle batırılmış bu çatalı fotoğraflamadan dönmeyin.
Friet Müzesi – Belçika
Evet bayıla bayıla yediğiniz patates kızartmasının bir müzesi var ama Belçikalıların “Friet” adını verdiği patates kızartması, bildiklerinizden farklı çünkü iki farklı yağda kızartarak hazırlanıyor. Dolayısıyla yurt dışında “French Fries” olarak bilinenlerden de farklı. Belçikalılar kendi patates kızartmalarına “French Fries” denmesini de hiç sevmiyorlarmış ve kendi yöresel tatlarını ve patatesin tarihini tanıtmak için Friet Müzesi’ni açmışlar. Bu lezzetin bilinirliğini artırmak için de ziyaretçilere patatesin friet olma yolculuğunu izleme imkânı sunuyorlar.
Currywurst Müzesi – Almanya
Currywurst, Almanların geleneksel bir yiyeceği haline gelmiş ketçap ve köri sosuyla servis edilen bir sosis. İlk 1949 yılında Herta Heuwer tarafından yapılan bu sosis, Berlin’de her köşe başında satılan bir sokak yiyeceği. Currywurst Müzesi de bu yöresel lezzetin 60. yılını kutlamak için açılmış. Tabanında bulunan kırmızı sos izini takip ederek gezilen müzede 3 boyutlu bir şehir planı ve fastfood kültürünün nasıl geliştiğine dair bilgilendirmeler bulunuyor. Currywurst’un pişerken çıkardığı sesi duyacağınız müzeden çıkar çıkmaz currywurst yemek isteyeceksiniz.
Dutch Peynir Müzesi – Hollanda
Hollanda’nın laleleri kadar peynirleri de meşhur çünkü edam ve gouda peynirlerinin ana vatanı. Ee milli peynirleri olunca da peynirlerini yüceltecek ve tanıtacak bir müze açmış Hollandalılar. Hatta öyle ki, ziyaretçiler müzeye girer girmez peynirle ilgili 15 dakikalık bir film izliyorlar. Müze peynir yapımında kullanılan malzemeleri ve peynir yapılışını da anlatarak ziyaretçileri peynir konusunda eğitmeyi amaçlıyor. Peynir temasıyla dekore edilen müzeden ayrıldıktan sonra peynir sevginiz katlanacak.
Zeytinyağı Müzesi – İtalya
Güzel bir zeytinyağının lezzetlendiremediği bir yemek yoktur herhalde. Bu durumun farkında olan İtalya da dünyada bu işi en iyi yapan ülkelerden biri çünkü pizza, makarna gibi İtalya’nın imza yemekleri, piştikten sonra eklenen bir tutam zeytinyağı olmadan düşünülemez. Zeytinyağı mutfaklarının bu kadar önemli bir parçası olunca müzesini de açarak zeytinyağının tarihini ve yapımını anlatmayı görev edinmiş İtalyanlar. Zeytin ağaçlarının yetiştirilmesinden yağın yapımında kullanılan değirmenlere kadar her konuyu inceleyen müzeyi gezerken neden Türkiye’de böyle bir müze olmadığını düşüneceksiniz.
Emine Göğüş Mutfak Müzesi – Türkiye
Milli gururumuz Gaziantep mutfağı dünya çapında adını duyuran bir mutfak. Emine Göğüş Mutfak Müzesi de Türkiye’deki ilk mutfak müzesi olarak Gaziantep mutfağını onurlandırmak ve tanıtmak için açıldı. Müzede Antep’in yöresel yemeklerinden bayramlarda ve özel günlerde kurulan sofralara kadar Gaziantep mutfağını oluşturan tüm öğelere yer veriliyor. Hatta bazı yöresel detaylar Antep’in geleneksel kıyafetlerini giymiş mankenler tarafından canlandırılıyor. Anlayacağınız tam bir görsel şölen düzenleniyor müzede. Ziyaretinizi bitirdikten sonra, müzenin hediyelik eşya bölümünden size gezinizi hatırlatacak baharatlar veya bakır ürünler alabilirsiniz.