Depremin nerede olacağını ve şiddetini tahmin ediyoruz!

Türkiye’de depremlerin çabuk unutulduğuna dikkat çeken Kuruçay, “Ben 1999 depreminden öncede Kahramanmaraş jeoloji odası il temsilcisiydim ve halende bu görevime devam ediyorum. 1999’da deprem olunca Kahramanmaraş’ta depremsellik biraz daha ön plana çıktı. Türkiye’de büyük depremler oldu ama biz bunları çabuk unuttuk. Depremlerde yıkılınlar yerler bellidir, aynı zamanda yıkılmayan yerler de bellidir.”dedi.

 

“Bina yapılmaması gereken yerler yerleşime açılıyor”

 

Bina yapılmaması gereken bazı yerlerin yerleşime açıldığını vurgulayan Mehmet Kuruçay şunları söyledi: “Bilindiği üzere şehrimizde germanicia dediğimiz bölgede bir medeniyet yok oldu. Depremlerde Kahramanmaraş’ta alüvyon alanlarda, düz ovalarda, kaya olmayan yerlerde yapılan binalar en çok yıkılan binalar oldu. Büyük depremin ardından 20 yıl geçti ama biz hala alüvyon alanlarda, suya doygun zeminlere, su ille temas eden zeminlere, düz ovalarda, kaya olmayan yerlerde bina yapmaya devam ediyoruz. Hiçbir kimsenin depremselliği dikkate aldığını görmedik. Bu yerlere bina ruhsatı verilmemesi gerekiyor verilmiş ise de durdurulması gerekiyor. Çünkü küçük bir depremde o binalar yıkılacak, yıkıldığı zaman insanlar ölecek insanların depremde öleceğini bile bile o binaların yapımına izin vermek bir katilliktir. İllaki bir silahla birini vurmakla katil olunmaz, ölümüne sebep olmakta katilliktir. Depremin nerde olacağını 99 biliyoruz, şiddetini 90 yakın tahmin ediyoruz fakat depremin ne zaman olacağını bilmiyoruz.  Gelişmiş ülkelerde bile depremin ne zaman olacağı ile ilgili bir bilgi almak mümkün değil. Bunu söyleyen yalan söyler.”