GDO’lu Kafalar!

GDO, canlılara başka bir canlının genetik kodunun kopyalanması anlamına geliyor. Bu da şu anlama geliyor; genetiği değiştirilmiş gıdalara istenilen özellikler kazandırıldığı için yabancı madde ve zararlı canlılara karşı direnç kazanıyor ve genler üzerinde istenildiği gibi oynama yapılabiliyor. Bu ise canlıların sağlığı üzerinde olumsuz etkileri oluyor.

 

 

GDO'lu besin üretimi Türkiye'de yasak. Dolayısıyla Türkiye'de yerli üreticiler GDO’lu gıda üretmemektedir. Ülkemize bu ürünler yurt dışından aldığımız besinler ile geliyor. GDO'lu tarımsal üretim daha fazla verim, daha çok gelir düşüncesi hedeflenerek benimsenmiştir. Bu üretimin 50’lik kısmı ABD’de oluşmaktadır. Geçmişte bu, komünizme karşıda kullanılmıştır. Piyasaya ucuz GDO’lu tavuklar sürülerek aç halkın ayaklanması önlenmeye çalışılmıştır.  Son dönemlerde Avrupa Birliği ülkeleri arasında Yunanistan, Avusturya, Macaristan, Polonya, Fransa, Almanya gibi ülkeler kimyasal maddeli bu gıdaları oluşturmayı bırakmıştır.

 

Gazeteci Soner Yalçın ise GDO’lu ürünler üzerine bir kitap yazmış yaşanan olayları okuyucularıyla paylaşmıştır. Bu konuyla ilgili kapsamlı bilgiye ulaşmak isteyen Soner Yalçın’ın “Saklı Seçilmişler” kitabını okuyabilirler.

 

 

Bu çalışmaların yayılması gerekiyor!

 

Şehrimizde de GDO üzerine güzel bir gelişme yaşandı. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’ne bağlı ÜSKİM’de yapılan çalışmayla tekstil kenti olan şehrimizde artık pamukların GDO’lu olup olmadığı kontrol altında olacak. Bu konuda başta ÜSKİM Müdürü Prof. Dr. Mustafa Şekkeli olmak üzere araştırma görevlisi İ. Seyfettin Çelik ve emeği geçen herkesi yürekten kutlamak gerekiyor. Bu gibi konular için herkesin destek olması gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki bu Üniversite - Sanayi iş birliğinde gerçekleşen bir olay oldu. Bu konuda şuanda Tüketiciler Birliği Genel Başkan Vekili olan Nesih Tanrıverdi’nin, geçmiş dönemlerde Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü olarak çok emeği olmuştur ve olmaya da devam ediyor. Kendisinin de bir teşekkürden öte bir değeri hak ettiğini düşünüyorum.

 

***

 

Diğer taraftan GDO’lu ürünlerin yanı sıra GDO’lu insanlar da türemeye başladı. Bunlar oradan buradan duyduklarını ve art niyetli olarak, birileri tarafından hazırlanan bilgi ve belgeleri hiç araştırma gereği duymadan başta sosyal medya mecraları olmak üzere buldukları her yerde gerçekmiş gibi paylaşarak algı yaratmaya çalışıyor. Bunlar “ne durdan ne de sözden” anlıyor. Ve ne yazıktır ki bu kişilerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Bunlar için artık birilerinin bir önlem alarak sap ve samanı ortaya çıkartması gerektiğini düşünüyorum.