Düşünüyor musunuz,  güle oynaya telli duvaklı gelin ettiğiniz, ellerinizle gelin arabasına bindirdiğiniz önce Allah'a sonra sana emanet dediğiniz kızınızı, hunharca ve vahşice gözünü kırpmadan kendi evladı gözü önünde ayrılmış olmalarına rağmen katleden bir koca!

Beraber geçirdiğin zamana saygın yoksa evladınadamı saygın yok, anneyi düşünmüyorsun evladınıdamı hiç düşünmezsin. Kanlar içinde kalmış Emine Bulut un "ölmek istemiyorum" diye haykırışları, evladın korku panik içinde" Anne ne olur ölme" çığlıkları içimizi paramparça etti nefesimiz kesildi, kalbimiz durdu âdeta. Biz bir anlık cinayet görüntüsünü izlediğimizde kendimizi kaybetmiş darmadağın olmuşken, bu vahşete tanıklık eden o masum evladın halini düşünemiyorum bile.

  Cani koca eşini hunharca katlederken o görüntüleri çeken şahıs hiç mi kendini kaybetmedi,  annenin ve evladın çaresizce birbirlerine söyledikleri sözlerden, annenin vücudundan ve boğazından akan kanlardan, annenin ve evladının birbirlerine doğru panik içinde gidip gelmelerinden hiç mi etkilenmedi...

       Hiçbir ana baba kız evlatlarını şiddete maruz kalsın işkence görsün veya kocaları öldürsün diye dünyaya getirmiyor. Çocuklar yetiştirilirken erkek kız ayrımının yapılması erkek çocuğuna öncelik ve üstünlük verilmesi, olumlu olumsuz bütün davranışlarında takdir edilmesi, erkeğin ileriki safhalarda kadına karşı şiddet kullanmasına ve cinayetler işlemesine sebep olmaktadır. Aile ve toplum olarak erkek kız ayrımı yapmadan eşitlik duygusu içinde çocuklarımızı yetiştirmeyi şiddet ve kadın cinayetlerinin önlenmesi için ağırlaştırılmış cezaların verilmesini ümit ediyoruz.