Köy Enstitülerinde Müzik Eğitimi

Cumhuriyet tarihimizin eğitim alanındaki en önemli atılımlarından biri olan Köy Enstitüleri çok nitelikli çalışan bir müessese olarak geride kaldı.


 Enstitü 17 Nisan 1940’ta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kabul ettiği özel bir kanunla kuruldu. Amaçsa eğitim alanında köy okullarında görev alacak öğretmenlerin yetiştirilmesiydi. 


Köy Enstitüleri bildiğimiz gibi köyde yaşayan insanlar için bir eğitim yuvası oldu olmasına, ancak daha da fazlası oldu: Burada kültürle sanatla ilgilenen gençlerin yetiştirilmesi enstitünün bir kültür sanat merkezi olmasını da sağladı. Bu alanda enstitünün en önem verdiği noktalardan biri de müzik oldu.


Köy çocuklarına köyde eğitimi amaçlayan enstitü çocuklara örgün eğitim vermenin yanı sıra onların velilerine de yaygın eğitim veriyordu.
Kültür – sanata verilen önem çocukların eğitimden geri kalmaması için çabalayan enstitünün sanata, daha da özelinde müziğe yer açmasını sağlıyordu.


İşte bu düşünceden hareketle Köy Enstitüleri yalnızca matematik, Türkçe gibi derslerden oluşmuyor, öğrencilerin sanatla buluştuğu bir platform da oluyordu.


Köy Enstitüleri bu bağlamda bir kültür sanat merkezi de oluyor ve özellikle müziğe çok değer veriliyordu.
Genç cumhuriyetin istikbali olan gençlerin yetiştirilirken bu sayede tek ses tek yürek olmaları amaçlanıyordu.
Sanata verilen değer içerisinde müziği ayrıca kıymetli bulan Enstitü bu sayede Batı ile Doğu’yu, Kuzey ile Güney’i tek çatı altında toplayabiliyordu.


Tüm bu sebepler gereğince Köy Enstitüleri eğitimi içerisinde bir müzik programı da veriliyordu. Bu programa göre her öğrenciye minimum on iki marş, yirmi bir tatbikat şarkısı, otuz beş halk türküsü ve yöresel oyun havaları öğretiliyordu.