Kötü Yola Düşmüş Adamlar!

Yazımın başlığını “kötü yola düşmüş adamlar” olarak yazdım ama bunlar kötüden de kötü ve adam demeye de bin şahit kişiler. Bunlar utanmaz, arlanmaz, kalitesiz, aşağılık, kompleksli mahluklar.  Bunlarla iki çift muhabbete gelmez hemen seni tokatlayıverirler. Yüzüne ayrı arkana ayrı konuşabilecek kadar da cesurlardır.  Şehirde dolandırmadıkları kimse kalmaz ama her zaman bir yerlerde etkin görev alırlar. Yeri gelir Belediye başkanı yeri gelir STK’da, yeri gelir bir siyasi partinin yöneticisi ve yeri gelir kamuda yapmadıkları kalmaz.

Bu cibiliyetsizlerin kendi çıkarları için yapmayacakları şey yoktur. İnsanların ekmeğiyle oynamak, onları psikolojik olarak baskı altına almak, toplum içerisinde birilerini aşağılamak en büyük hobileridir.

 Yüksek sesle konuşunca kendilerini hep haklı gördükleri için sıkıştıkları yerde bu taktiği kullanırlar. İşlemedikleri halt kalmaz, alemlerden alemlere akarlar ama onlardan haklı onlardan namuslu daha dünyaya gelmemiştir. Müsaittir ama müsait değilim der, yoğun değildir ama çok yoğunum algısı oluşturarak insanlarla arasına bentler çeker. Ararsın bakmaz, sorarsın çıkmaz, tonla parası vardır ama senin cebindeki üç kuruşa göz diker. Kendi işi olduğunda adalet meleği, başkasının işi olduğunda gaddar kesilirler. İnsanlardan tokatladıklarını haramzadelerle paylaşır. Halkın parasıyla kendi haremini kurar ve her gün farklı birisiyle gününü gün ederler.

Bunların tek düşündüğü şey ise cebi ve belidir. İş yerine aldığı karşı cinsi bir seks objesi olarak görür ve yapmadığı ahlaksızlık kalmaz. Sen ağabey diye yanına gider hürmet gösterirsin ama o seni düşürmenin yollarını arar. Gerektiğinde sana karşı gizli güçlerini ortaya çıkartmaktan hiç çekinmez sen ise yine bu olayda ona sığınırsın. Bilmeden istemeden onun değirmenine su taşırsın. Ve çevrendekiler olayı bilir görür ama adeta film izler gibi izlerler. Onların sessiz kalıp şeytanın görevini üstlenmeleri kendilerinin iki kemik daha fazla kazanmalarını sağlar. Bunların kara kutusu ortaya çıktığında ise montaj, dedikodu, iftira der seni suçlarlar.

 Zaten başımıza ne geldiyse ağabey dediğimiz kişilerden gelmedi mi? Patron gaddar, işçisi kalleş, ayakçısı pezevenk olmuş!  Anlayacağınız üzere sağımız solumuz söbe olmuş, kime güveneceğimizi bilemiyoruz.