Engelli arkadaşlarımızı engel olarak görmeyelim!
Yıl içerisinde belirli günlerin olduğunu bazen da haftaların olduğunu biliyoruz.(Engelliler haftası, Down sendromlular haftası, Otizim haftası veya günleri gibi) Toplum olarak bu insanlarımızı ve yakınlarını hatırlamak için illâki de belirli günlerin olması mı gerekiyor veya da " amân bende yok, ne olacak sanki, başkası da ne olursa olsun" mantığımı.
Hiçbir zaman için insanlar bana bir şey olmaz demesinler, iki adım ileride başımıza ne geleceğini bilemiyoruz. Ölüm mü bizi bekliyor yoksa engelli bir hayat mı?
Sizlere yaşanmış bir olayı kısaca anlatmak istiyorum; Bundan on yıl kadar önce üç beş arkadaş bir yapının üstünde şakalaşıp oyalanırken, bir tanesi " ben buradan atlarsam bana bir şey olmaz " der. Diğerleri atlama şöyle böyle dedilerse de, yapının yüksekliğini hafife alan genç aşağıya atlar. Atlar atlamasına da bir feryat figan kopar. Genç atladığı yerden kalkamaz...
Sonuç ne mi oldu. On yıldır tekerlekli sandalyede hayat mücadelesi veriyor.
Umarım salgından dolayı (Covid 19)yaşadığımız kısıtlamalar, engellenmeler bizlere empati yapma özelliğini kazandırmıştır. Empati yapabiliyorsak engeli olan arkadaşlarımızın ve çocuklarımızın içinde bulunduğu durumu ve yaşadıkları zorlukları da anlayabiliriz.
Eksikliğin engel olmadığını, engelli düşüncelerin ve paslı zincirler vurulmuş kalplerin olduğunu düşünüyorum. İnsan olarak öncelikle kendi içimizdeki engelleri aşmalıyız ki toplum olarak eksikliğimizi giderelim, engeli olan arkadaşlarımızı engel olarak görmeyelim.