Bitpazarına Nur Yağdırmayın!
Hani bir atasözümüz var ya; Eskiye rağbet (itibar) olsaydı, bitpazarına nur yağardı. Yani eşyaların eskisini kimse sevmez. Herkes yeni şeyleri sever ve ister. Bu bakımdan eski eşya satılan yerlere fazla itibar olunmaz. Ama biz her ne hikmetse her sıkıştığımızda bitpazarlarına koşuyoruz. Son model otomobil alıyoruz, iç döşemesini eski ürünlerle yapıyoruz. Yıllarca birikim yaparak ev almak için fırsat kolluyorsunuz ve bu fırsat gelip yeni bir ev alıyorsunuz ama koltukları eski ürünlerden oluyor.
Yeni oluşumlar kuruluyor ama lastikleri eski! Bu oluşumda yeni, yıpranmamış isimler olsa daha çok iş yapılacak, halk tarafından karşılığı belki daha fazla olacak, fakat maalesef bunlar gözetilmiyor. Kamuoyunda yıpranmış isimlerle yol yürümeye devam ediliyor. Halk bu isimleri sürekli görmekten sıkıldı, bunaldı alternatif arıyor ama bitpazarına nur yağdırdığınız için elinize geçen bu fırsatları hunharca tepmeye bayılıyorsunuz.
Kusura bakmayın ama bu yaptıklarınız bir nevi at kelebeği gibi görünüyor. Bunlar size yakışmıyor, hangi numarayı tuşlarsanız tuşlayın telefon çalmıyor, her zaman duvara toslayıp şizofreniye bağlıyorsunuz! Sonrasında kabahati kendinizde aramaktansa halkta arıyorsunuz. Onları aşağılamaya çalışıp ötekileştiriyorsunuz!
Albert Einstein’ın dediği gibi: “Delilik, aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek." Sizler sürekli kaybetmiş kişileri farklı farklı seçimlerde halkın önüne getirip farklı sonuçlar bekliyorsunuz. Sizce halkı aptal yerine koymak akıl kârı mı? Neden rüzgâra karşı işemeye bayılıyorsunuz? Yola çıktığınız bazı adaylarla daha yarış başlamadan kaybetmeye razı olmuş gibisiniz, biz bunlara anlam veremiyoruz. Ve madem yarış başlamadan kaybetmeye razısınız neden yarışa giriyorsunuz? Bırakın bu bitpazarlarını, heyecanı bitmiş kişileri mezarlıklarından da çıkartmayın, gençlerin önünü açın, onlar da sizlere yeni heyecanlar yeni pazarlar açsın!