Başkan Aba'dan Daire Başkanı Hakkında Dikkat Çeken İddia!
İşte Aba'nın o açıklaması:
Eğitim-Bir-Sen olarak haklı davamızın sesi olmaya her zaman devam etmekteyiz.
Eşitlik ilkesinin ihlal edildiği, 28 Şubat baskıcı zihniyet kalıntılarını devam ettirmeye, güçlünün zayıfı ezmeye-sindirmeye çalıştığı, Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesinde görevli bir daire başkanının baskılarını protesto etmek için bu basın toplantısını düzenliyoruz.
Teknik Üniversite olma yolunda hızla ilerleyen üniversitemizin kurumsal kimliğine ve vizyonuna uymayan, eşkıyalık görevi üstlenmiş, Öğrenci İşleri Daire Başkanı Bilal Bozkurt; Daire Başkanlığı makamını kullanarak gerek biriminde gerekse diğer birimlerde çalışan Eğitim-Bir-Sen üyelerimize tehdit, zorbalık ve mobbing uygulayıp zulmetmektedir.
Daha önceleri, özellikle kendi birimi içinde ve dışında çalışan üyelerimizden bazılarını, yetkisinde olmadığı halde Şeflik, Şube Müdürlüğü gibi kadrolara atama yaptıracağı vaadiyle istifa ettirmiş ve bu doğrultuda, bunların 3. dereceye yükselmelerini sağlamaya yönelik gayr-ı resmi çabalarda bulunmuştur.
Sendika olarak, bu zorba kişi ile bu yanlış tutumları için insanca görüşmeler yapılarak, yaptığı yanlış davranış ve uygulamalardan vazgeçmesi için sözlü olarak uyarılmış olsa da her defasında hukuksuzluğunun dozunu arttırarak devam ettirmiştir. Bu durum, üyelerimizin istifa tarihi ile 3. dereceye atanma tarihlerine bakıldığında net bir şekilde anlaşılmaktadır. Yaklaşık bir buçuk senedir üyelerimizi sindirmek, baskı altına almak için her türlü metod ve yöntemi denemiş, artık tehdit ve mobbing sistematik bir hal almıştır.
Bardağı taşıran son damla ise Sendikamızın iş yeri temsilcisi ve kadın kolları başkan yardımcısı olarak belirlediğimiz üyemizi çağırıp: “Birimimde Eğitim Bir-Sen temsilcisi istemiyorum” şeklindeki sözleri olmuştur.
Üyemiz olan hanımefendi, yaklaşık iki yıldır öğrenci işlerinde çalışmasına ve göreviyle ilgili hiçbir sorun olmamasına rağmen, Kadın Kolları Başkan Yardımcılığı ve İş Yeri temsilciliği verildikten hemen sonra, Daire Başkanı tarafından üyemize; “burada personel fazlalığı var” diyerek başka bir birime gitmesini talep etmiştir. Bir kadın kamu çalışanının böyle söylemlerle tehdit edilmesi, inandığı davadan zorla uzaklaştırılmaya çalışılması akıllara 28 Şubat baskıcı zihniyet özlemi çekenleri getirmektedir.
Üyelerinin hakkını aramak için yola çıkmış bir sendika olarak, böylesi baskıcı zihniyetin zorba tutumlarını şiddetle kınıyoruz.
Söz konusu Daire Başkanının militanca ve despotça ortaya koyduğu tehditkâr söylem ve davranışlarını bazı siyasilere dayandırması, arkasında bir siyasi gücün olduğunu açıkça beyan etmesinden de anlaşılmaktadır. Bu Daire başkanı sık sık bazı siyasi parti yöneticileriyle üniversite ve dışında pozlar vererek bunu çalışanlar üzerinde baskı unsuru olarak çekinmeden kullanmaktadır.
Kişisel sosyal medya hesabına bakıldığında bahsedilen durum açıkça görülecektir. Bir sendikaya üye olmayı ya da burada yönetici olmayı iş barışı açısından sorunlu gören bir Daire başkanının parti yetkilisi gibi pozlar verip bunu da alenen sosyal medyasında paylaşması ve maiyetindeki çalışanlarına güç gösterisi olarak sunması ortadaki garabeti gözler önüne sermektedir.
Despot Daire Başkanına Soruyoruz?
Siyasi isimleri kullanarak güç devşirme peşinde koşmayı kendine meslek edinme sevdasındayken hangi zor dönemde devletin ve milletin yanında oldun. Gazze ateşler içinde yanarken bizler de Memur-Sen camiası olarak M. Akif İnan ruhuyla bu ateşe su taşıma derdindeyken sizler Siyonist İsrail metoduyla çalışanları şahsi çıkarlarınız için birbirine mi düşürüyorsunuz?
Bazı devlet büyüklerimizin adını kullanarak makam devşirmeye çalışırken o devlet büyüklerimiz gibi bir kez meydanlarda millet sevdası uğruna bulundun mu? Yoksa bazı siyasi parti yöneticilerinin iyi niyetlerini suistimal edip, sosyal medyada poz yarışı yaparak amir ve memurlara mesaj vermekle mi meşguldün.
Türkiye Yüzyılı sevdasıyla şehrimize yeni bir umut kaynağı olan Teknik Üniversite unvanıyla geleceğimizi aydınlatmaya aday bir kurumda çalışma barışı ve adaletini bozan, söz konusu Daire Başkanının şahsi hırs ve hesaplarıyla gelişmekte olan üniversitenin geleceğine ve kurumsal kimliğine vereceği zararlar aşikardır.
Yüzbinlerce üyesi olan Memur-Sen olarak Sayın Rektöre ve Cumhuriyet savcılarına açıktan çağrımızdır; 28 Şubat tarzı uygulamalarla çalışanları baskı altına alıp iş barışının bozulmasına sebep olan Daire Başkanı hakkında gerekli yasal işlemlerin başlatılmasını talep ediyoruz.
Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesinde yaşanan son olayla ilgili; Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu, Sendika Üyelerinin ve Yöneticilerinin Güvencesi olan Madde 18 der ki; Kamu işvereni, işyeri sendika temsilcisi ile sendika ve sendika şube yöneticilerinin işyerini haklı bir sebep olmadıkça ve sebebini açık ve kesin şekilde belirtmedikçe değiştiremez.
Ayrıca 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu 188. maddesinin “(1 ve 2)’de Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
Söz konusu söz konusu tutum ve davranışlarla alakalı kanunlar gayet açıktır. Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanı Bilal Bozkurt hakkında yetkili mercilerce acilen soruşturma başlatılmasını talep ettiğimiz gibi ayrıca konunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı da kamuoyuna saygıyla duyururuz.