Tarih, turizm ve kültür başlıkları altında Türkiye’nin en önemli noktalarından bir sayılan Hasankeyf’in gündemi bir türlü durulmuyor.
Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santrali Baraj Gölü nedeniyle sular altında kalma ihtimali bulunan bölgede, geçtiğimiz günlerde paletli iş makineleri girerek çalışma yaptı.
Antik Kent’in de bulunuduğu alanda geçtiğimiz hafta da kayaların tehlike arz ettiği gerekçesiyle dinamitle patlatma çalışmaları yapılmıştı.
Yerinde yapılan inceleme ve gözlemlerde tehlike arz etmeyen ya da düşme ihtimali az olan kayaların da düşürülmeye çalışıldığı görülmüştür. Bu kayaların düşürülmesi çalışmalarında dinamit tarzı patlayıcılar kullanılmaktadır. Bu patlamalar diğer kayalarda da titreşimlere neden olmakta, kalenin doğal yapısı bozulmaktadır. Patlamalardan dolayı oluşan ses yerel halkta -özellikle çocuklarda- korkuya neden olmaktadır. Bunun yanında kayaların düşürülmesi çalışmalarında oluşan toz-duman esnafların da çalışmalarını olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca kayaların düşürüldüğü yerlerde kilise kalıntıları ve eski kayadan yapılmış şaraplıklar bulunmaktadır. Düşen kaya parçaları kilise kalıntılarına ve şaraplıklara geri dönüşü olmayan zararlar vermektedir.
Dinamitli patlatma çalışmalarının üzerine Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi tarafından yapılan yazılı açıklamanın bir kısmı bu şekildeydi.
Hasankeyf’in maruz kaldığı tahribat bunlarla sınırlı değil. Patlatma çalışmalarının yanında, alandaki mağaralara bir süredir taşlarla dolgu yapılıyor.
Baraj gölünün yükselmesi durumunda büyük bir kısmı sular altında kalacak olan bölgenin etrafının çevrilmesi gündemde. Fakat bu çözümün de çare olmayacağı ve alanın coğrafi özelliklerinden dolayı başarısızlıkla sonuçlanacağı düşünülüyor.